Bakan Avcı Sakarya´da toplu açılış töreninde  
Bakan Avcı Sakarya´da toplu açılış töreninde

Bakan Avcı Sakarya´da toplu açılış töreninde

Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın katılımıyla Sakarya´da gerçekleştirilen ve içinde birçok eğitim tesisinin bulunduğu toplu açılış törenine katıldı.

Bakan Avcı Sakarya´da toplu açılış töreninde

Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın katılımıyla yapımı tamamlanan toplam 53 yatırımın toplu açılışını yapmak üzere Sakarya’ya geldi. Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın yanı sıra eşi Emine Erdoğan, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık katıldı. 

Kent Meydanı´nda düzenlenen törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yeni Türkiye mücadelemizde, yeni anayasa ve başkanlık sistemi çağrımızda da Sakarya´nın yanımızda yer alacağına, tüm gücüyle bizi destekleyeceğine inanıyorum" dedi. 

Erdoğan, 10 Ağustos 2014 seçimlerinde yüzde 69,1 gibi Türkiye ortalamasının çok üzerinde bir oy oranıyla şahsına gösterilen teveccüh için tüm Sakaryalılara teşekkür etti. 

Cumhurbaşkanı sıfatıyla 16´ncı il ziyaretini bugün Sakarya´ya yaparak şahsen teşekkür etmek istediğini vurgulayan Erdoğan, "Ülkemizin seçimle gelen ilk cumhurbaşkanı olarak, Sakarya´dan aldığımız güçle Yeni Türkiye´nin inşası yolunda çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

 

"Allah birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim etsin"

Sakarya´nın, düşmanın baş eğdiremediği, depremin yıkamadığı şehir olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "İşte bu Sakarya, bir kez daha Necip Fazıl´ın dediği gibi ayağa kalkacak ve Türkiye´nin 2023 hedeflerinin öncü şehirleri arasında yerini alacaktır. Yeni Türkiye mücadelemizde, yeni anayasa ve başkanlık sistemi çağrımızda da Sakarya´nın yanımızda yer alacağına, tüm gücüyle bizi destekleyeceğine inanıyorum. Allah birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim etsin. Bugün Sakarya´da toplam yatırım bedeli 183 trilyon olan çeşitli kurumlarımıza ve belediyelerimize ait 53 kalem eserin toplu açılışını yapmak üzere buradayız. Eğitimde, Adapazarı, Serdivan ve Geyve imam hatip liselerini, Hendek ve Ferizli endüstri meslek liselerini, Kocaali Anadolu Lisesi 300 kişilik öğrenci pansiyonunu hizmete açıyoruz. Bunlarla birlikte toplam 46 trilyon yatırım bedeli olan 21 adet anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise, pansiyon, atölye ve spor salonunun resmi açılışını bugün burada yapıyoruz. Hayırsever iş adamımız Haşim Gürdamar tarafından yaptırılarak Sakarya Üniversitemize kazandırılan bilgisayar ve bilişim fakültesinin binasının açılışını da bugün gerçekleştiriyoruz." 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karasu´ya 75 yataklı, Sapanca´ya 20 yataklı bir devlet hastanesi inşa edildiğini, bunların açılışını da yaptıklarını ifade ederek, TOKİ´nin, Adapazarı´nda 466, Akyazı´da 384 konutu tamamlayarak hak sahiplerine teslim ettiğini söyledi. Bu projelerin resmi açılışlarını da bugün gerçekleştirdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Büyükşehir Belediyemizin asfalt, isale hattı, içme suyu, taş parke gibi pek çok altyapı hizmetiyle Vali Mustafa Büyük Anadolu Kız İmam Hatip Lisesi´nin resmi açılışını da bugün buradan yapıyoruz. Az önce uğradım, dışarıdan gerçekten gayet güzel bir mimariyle güzel bir eser ortaya çıkmış. Allah o güzelliği içindeki kızlarımızla çok daha zengin hale getirsin" ifadelerini kullandı. 

 

Sakarya’ya 53 yeni eser 

Adapazarı Belediyesi´nin bir ilkokul, Erenler Belediyesi´nin çeşitli parklar, Geyve Belediyesi´nin bir köprü, Kaynarca Belediyesi´nin kültür merkezi inşa ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Hendek Belediyemiz asfaltlama çalışmaları gerçekleştirdi. Pamukova Belediyemiz kilit parke, yol ve bir köprü, Serdivan Belediyemiz fikir sanat akademisi ve 14 çocuk parkı, Sapanca Belediyemiz bir köprü, Söğütlü Belediyemiz kilitli beton parke ve beton yol, Taraklı Belediyemiz de konak restorasyon işlerini tamamladı. Belediyelerimiz tarafından Sakaryamıza kazandırılan tüm bu hizmetlerin resmi açılışını da bu vesileyle yapıyoruz. 7 trilyonluk bir yatırımla tamamlanan 1. Organize Sanayi Hizmet Binası ve sosyal tesislerin açılışlarını da buradan yapıyoruz.

Bunların yanında çeşitli kuruluşlarımızca yapılan yatırımlar bulunuyor, onların da açılışlarını bugün buradan yapıyoruz. Toplam yatırım bedeli 183 trilyon lirayı bulan bu 53 ayrı eser ve hizmetin Sakaryamıza, Sakaryalı kardeşlerimize hayırlı olmasını Allah´tan temenni ediyorum." 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir müjdeyi de paylaşmak istediğini aktararak, "8 Nisan Çarşamba günü Bakanlar Kurulumuz tarafından alınan bir kararla Karasu Otomotiv İhtisas Endüstri Bölgesi´nin kuruluşu ilan edildi. Hem ülkemize hem şehrimize çok önemli katkıları olacağına inandığım Karasu Otomotiv İhtisas Endüstri Bölgesi´nin bu kararı bana geldi, ben de onayladım, Resmi Gazete´de yayımlandı" diye konuştu. 

"Sakarya bizim bu coğrafyadaki bin yıllık varlığımızın adeta özeli, özeti, sembolü bir şehirdir" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kentin son 200 yıldır bu coğrafyada yaşanan tüm acıların, tüm ayrılıkların da öznesi ve sembolü olduğunu kaydetti.

Burada Balkan coğrafyasından gelenler olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Kökleri Bosna´ya, Makedonya´ya, Kosova´ya, Arnavutluk´a, Sırbistan´a, Hırvatistan´a, Karadağ´a, Yunanistan´a, Bulgaristan´a, Romanya´ya uzanan kardeşlerimiz burada. Barış içinde, huzur içinde yaşıyor. Bir sıkıntı var mı? Aynı şekilde Kafkasya ve Karadeniz bölgesinden gelmiş Çerkez, Laz, Gürcü, Abhaz insanlarımız burada diğer kardeşleriyle yan yana, barış içinde hayatını sürdürüyor. Bir sıkıntı var mı? Doğu ve Güneydoğu başta olmak üzere Anadolu´nun çeşitli şehirlerinden gelmiş kardeşlerimiz kendilerini artık Sakaryalı kabul ederek geleceklerini burada kurdular. Böylesine bir zenginliği bünyesinde barındıran bu şehir, bu Sakarya, Türkiye´nin geleceği için de çok önemli bir model ortaya koyuyor. Sakarya, etnik farklılıklar üzerinden siyaset yapmak isteyenlere bunun yanlış olduğunun mesajını veriyor. Tasavvufta bir kaide var. Kesrette vahdet. Yani çoklukta birlik. İşte sizde bu var. Onun için sizi alkışlıyorum, onun için sizi tebrik ediyorum. Sakarya, mezhep farklılıkları üzerinden siyaset yapmak isteyenlere yanlış yolda oldukları mesajını veriyor."

 

" Türkiye olacağız" 

Sakarya´nın, sanayide, tarımda, ticarette gösterdiği başarıyla çalışmanın, üretmenin, emeğin değerini ortaya koyduğunu belirten Erdoğan, bu yönüyle de tüm Türkiye´ye mesajını verdiğini bildirdi. 

Sakarya´nın, Yeni Türkiye´nin inşasında üstleneceği öncü rolle de ülkeyle birlikte tüm coğrafyaya mesajını vereceğine inandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Sakarya´nın benim 40 yılı bulan siyasi hayatımda da çok önemli bir yeri var. Siyaset yolunda attığımız her adımda Sakarya´yı kardeşlerimle istişare ettik. Onların desteğini, hayır duasını alarak yola revan olduk. ´Uzun ince bir yoldayız/ Gidiyoruz gündüz gece´ dedik ve böyle yürüdük. Bu süreçte elde ettiğimiz her başarıda Sakarya daima bizim yanımızdaydı. Girdiğimiz tüm seçimlerde, referandumlarda Sakarya bize Türkiye ortalamasının çok üzerinde bir oy oranıyla destek verdi. Çünkü biz Sakarya ile aynı dili konuşuyoruz. Biz birlik diyoruz, beraberlik diyoruz, kardeşlik diyoruz. İşte gençlik burada, millet burada, kardeşlik burada. Ne dedik? Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Bizi bölmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Batı´da neyse Doğu´da da o olacağız. Kuzey´de neyse Güney´de de o olacağız. 780 bin kilometrekarede Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Abhazasıyla, Romanıyla, Boşnağıyla velhasıl 78 milyonuyla bir olacağız, beraber olacağız, kardeş olacağız ve Türkiye olacağız."

 

“Halkın iradesine ipotek koymaya kalkışanlara müsamaha edilemez”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ağrı´nın Diyadin ilçesindeki terör saldırısını kınayarak "Ağrı Diyadin´de askerlerimizi hedef alan saldırıda ülkemizdeki barış ortamını dinamitlemeyi, çözüm sürecini baltalamayı amaçlayan bölücü terör örgütü, aziz milletimizin güvenliğini sağlamak için fedakarca görev yapan güvenlik güçlerimize bir saldırıda bulundular. Bu saldırıyı huzurunuzda şiddetle kınıyorum. Şu anda çatışmalar hala devam ediyor. 25 terörist, askerlerimize karşı şu anda bir çatışmanın içinde. Kimileri hala eski alışkanlıklarını sürdürerek, şiddete ve silaha sarılarak, halkımızın iradesine ipotek koymaya çalışıyor. Bu tür girişimlere, kamu düzenini bozmaya yeltenenlere, vatandaşlarımızın özgür iradesine ipotek koymaya kalkışanlara asla müsamaha gösterilemez. Güvenlik güçlerimiz, askeriyle, polisiyle, istihbaratıyla gece gündüz teyakkuz halinde halkımızın huzur ve güvenliğini sağlamaya devam edecektir. Bütün gücümüzle bunların karşısında duracağız"dedi.

 

Darbe ve vesayet sistemine karşı özgürlük

Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbe ve vesayet heveslilerinin üzerine giderken, demokrasi, insan hakları ve özgürlükleri güçlendirmek için reformları hayata geçirirken, ekonomiyi güçlendirmek Türkiye´yi büyütmek için çalışırken, Türkiye´yi bölgesinde ve dünyada itibarlı bir ülke haline dönüştürmenin çabası içindeyken envai çeşit şer odağıyla mücadele ederken, Sakarya´nın her zaman yanlarında olduğunu dile getirdi.

Alanda toplananlara "Bugün de yeni Türkiye mücadelemizde yanımızda mısınız? Yeni anayasa teklifimizi kabul ediyor musunuz? Sakarya başkanlık sistemini istiyor mu?" diye soran Erdoğan, "Evet" yanıtının üzerine, "Maşallah, Allah coşkunuzu eksik etmesin. Allah birliğimizi, beraberliğimizi daim etsin. Eğer birileri bugün başkanlık sisteminden endişe ediyorsa, bunun tek sebebi vardır. Ne biliyor musunuz? Bunlar artık bu parlamentoya giremeyeceklerinden korkuyorlar da onun için. Yeni Türkiye yolunun zor olduğunu, meşakkatlerle dolu olduğunu biliyoruz. Bu yolda hem içeride hem dışarıda önümüze pek çok engeller çıkartılacak. Biz bunu da biliyoruz" diye konuştu.

 

234 milyar dolardan 840 milyar dolara yükselen millî gelir

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 yıl önce Türkiye´nin millî gelirinin 234 milyar dolar iken, 840 milyar dolara yükseldiğini kaydederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Buraya durup dururken gelmedik ki ya. Çalıştık, koştuk, gayret ettik. Buraya böyle geldik. Hatırlayın o Gezi olaylarını... 17-25 Aralık darbe teşebbüsü bunun ilk işaretleriydi önümüzü kesmek için. Çağlayan Adliyesi´nde savcımızın şehit edilmesi olayının da gerisindeki hedeflerden biri budur. Allah rahmet etsin. Gelin ruhuna birer Fatiha okuyalım. Ekonomide yaşanan dalgalanmaların bir kısmı küresel gelişmelerle ilgiliyse, bir kısmı da doğrudan bu amaca yöneliktir. Aynı şekilde çözüm sürecini rayından çıkartmak için gösterilen gayretleri de ben bu kapsamda değerlendiriyorum."

 

"Onların demokrasiyi, özgürlükleri, insan haklarını ağızlarından düşürmediklerine bakmayın"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Haziran seçimleri öncesinde Türkiye´yi karıştırmak isteyenlerin her fırsatı kullandığını ve kullanmaya devam edeceğini, bu coğrafyada yaşandığı ve coğrafyanın mirasına sahip çıkıldığı sürece bu tür olayların meydana geleceğini dile getirdi.

Necip Fazıl Kısakürek´in Sakarya Türküsü şiirinden "İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya/Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya/Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak/Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak" dizelerini aktaran Erdoğan, konuşmasını şöyle devam etti:

"İşte bizim milletimizin alın yazısı da bu coğrafyanın bin yıldır kendisine yüklediği vazifeyi yerine getirmektir. Bu kutlu davanın hep birlikte neferleri olmaktan asla yüksünmedik, yüksünmeyeceğiz. Selahaddin Eyyubi´nin, Kılıçarslan´ın, Alparslan´ın, Osman Gazi´nin, Fatih´in, Yavuz Sultan Selim Han´ın izinden gidiyor olmak bize ancak şeref verir, şeref. Malazgirt Ovası´ndaki savaşa beyaz kefeniyle çıkan Alparslan ne hissediyorsa, Çanakkale´de düşmanın üzerine aslan gibi atılan Mehmetçik de aynısını hissediyordu. Yahya Kemal´in ´Bir yaz günü geçtik Tuna´dan kafilelerle´ diye ifade ettiği heyecan neyse, 23 Nisan 1920´de dualarla Gazi Mustafa Kemal´in başında olduğu o parlamento üyelerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi´ni açarken tekbirlerle, duyduğumuz heyecan aynıydı. Geçtiğimiz 12 yıl boyunca Türkiye´yi geliştirmek, kalkındırmak, büyütmek yolunda elde ettiğimiz her başarıda bizim de duyduğumuz heyecan aynıydı."

 

"İ´lay-ı Kelimetullah´ın bugünkü somutlaşmış halidir”

Erdoğan, yeni Türkiye hedefinin yeni "kızıl elma"ları olduğunu hatırlatarak şöyle konuştu:  "İ´lay-ı Kelimetullah´ın bugünkü somutlaşmış halidir. Kendi tarihinden, kendi kültüründen, kendi medeniyetinden kopuk olanlar bunun bilemez, bunu anlayamaz çünkü bunlar köksüz. Onlar başka yerlerden, başka kaynaklardan besleniyor. Bu milletle bunların kan uyuşmazlıkları var. Artık geçmişte yıllarca yaptıkları gibi milletimizi zehirlemelerine izin vermediğimiz, buna engel olduğumuz için bize kin besliyorlar, diş biliyorlar. Bunlar, 70 yılı bulan çok partili siyasi hayatımızın 40 yılını, koalisyonlarla, darbelerle, ara dönemlerle, terörle, çatışmayla heba etme pahasına gizli iktidarlarını sürdürmüşlerdir. Şimdi millî iradenin söz sahibi olmasına tahammül edemiyorlar. Saldırdıkları, düşmanlık besledikleri Tayyip Erdoğan değil, bizatihi milletin ta kendisidir."

Cumhurbaşkanlığı makamında vesayetin temsilcisinin değil, bizatihi milletin kendi temsilcisinin bulunmasından rahatsızlık duyulduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Siz, onların demokrasiyi, özgürlükleri, insan haklarını ağızlarından düşürmediklerine bakmayın. Onların demokrasiden anladıkları sadece kendilerinin iktidarda olabilmesidir, millet yetki verirse. Onların özgürlükten anladıkları sadece kendi hayat biçimlerinin egemen olmasıdır. Onların insan haklarından anladıkları, herkesin kendi çizdikleri sınırları içinde kalmasıdır. Bunları tüm millet adına talep ettiğinizde hemen işin rengi değişir. İşte o zaman demokrat gözükenlerin bir anda en azılı faşist kesildiklerini görürsünüz. Özgürlük sevdalısı olarak ortada dolaşanların, ellerinden gelse size nefes dahi aldırmak istemediklerine şahit olursunuz. İnsan hakları diyenlerin aslında despotlukta en ileride bulunduklarını fark edersiniz. Hamdolsun milletimizin desteğiyle bunların güç aldıkları tüm kanalları kapattık. Darbenin, vesayetin, terörün, krizin, kaosun olmadığı yerde bunlar hayat bulamazlar, inşallah bulamayacaklar. Kurdukları her tezgah kendi başlarına geçti, sarıldıkları her kurtarıcı kendi kendini imha etti. Şimdi tüm umutlarını ya bir doğal afete ya bir ekonomik krize ya bir dış kaynaklı gelişmeye bağladılar. Dünyada Türkiye, milletimiz aleyhine ne oluyorsa, ne söyleniyorsa, ne yapılıyorsa hemen ona sarılıyorlar. Eğer böyle bir gelişme yoksa, bizzat kendileri mektup yazarak, lobi yaparak, adamlarını göndererek bunun altyapısını oluşturmaya çalışıyorlar. Yazık, çok yazık. Hayra vesile olduğunuz, hayırlı bir iş yaptığınız yok. Hiç değilse şerrinizi milletten uzak tutun. Sakarya´dan bir kez daha ikaz ediyorum, bir kez daha ifade ediyorum, bu yol millete çıkmaz, milletin desteğini alarak iktidara çıkmaz, ancak ve ancak uçuruma çıkar. Hiç uzağa gitmeye gerek yok. Şöyle Türkiye´nin 20-25 yılına bir bakın bu uçurumun dibinde yatan pek çok partiye rastlarsınız."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye´nin hani sanayici ve iş adamlarının içinde toplandığı sivil toplum örgütünün yeni başkanı, al birini vur öbürüne, o da çıkmış, özellikle şu andaki hükümetin attığı adımlar ve 12 yılda gelinen bu süreci maalesef bir geri gidiş olarak, akla hayale gelmeyecek tanımlamalarla ifade ediyor. Aslında bunlar maalesef haddini bilmiyor. Niye haddini bilmiyor bunlar? Çünkü bunlarda insaf yok. Sermayeleri 1´e 5 katladı bu dönem içerisinde, onun şımarıklığı içerisinde bunları yapıyorlar" dedi.

Erdoğan, 7 Haziran seçimlerinin herkes için bir ders, bir ibret vesilesi olacağına inandığını belirterek, milletin kendi safında duranlarla, karşısında pozisyon alanları bu seçimde bir kez daha ortaya koyacağını söyledi.

 

7 Haziran 2053 ve 2071 vizyonunu onaylayacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye´nin 7 Haziran´da sadece gelecek 4 yılda ülkeyi yönetecek kadroyu seçmekle kalmayacağını, aynı zamanda Türkiye´nin 2023 hedefleri, 2053 ve 2071 vizyonunun da onaylanacağını ve oylanacağını kaydetti. Ülkede 10 Ağustos 2014 itibarıyla mevcut sistemin artık bekleme odasına alındığını yineleyen Erdoğan, "Şimdi yeni döneme geçişin sancılarını yaşıyoruz. Unutmayın her kutlu doğum sancılı olur. Yeni Türkiye´nin inşası da bu şekilde oluyor. Yeni anayasa ve başkanlık sistemi artık bir tercih olmaktan çıktı, bir zorunluluk haline dönüştü. Mevcut sistem Türkiye´yi daha fazla taşıyamaz, taşıyamıyor. Bunun en yakın şahidi benim" diye konuştu. Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı´ndan itibaren, bilhassa 12 yılı bulan Başbakanlık döneminde yaşadıklarının kendisine bunu söylediğini ifade ederek, "Hani Nasrettin Hoca´ya geldiler ya. Damdan düştü, doktor aramaya başladılar. Nasrettin Hoca o acılı haliyle ne dedi? ´Bana doktor getirmeyin, bana damdan düşen birisini getirin´ dedi. Çünkü onun derdinden o anlar. Belediyede idareciliği İstanbul gibi bir şehirde yaşadım. İstanbul´u nereden alıp nereye getirdiğimizi biliyorsunuz değil mi? Komşu. Gayet iyi biliyorsunuz" dedi.

 

"En büyük kamuoyu araştırması burası"

Suyu akmayan, çöp dağlarıyla her tarafı berbat olan, hava kirliliğinden maskelerin dağıtıldığı İstanbul´un nereden nereye geldiğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam eti: "Kimden belediyeyi almıştık. O günden bugüne de hamdolsun aynı izde devam eden bir belediyecilik var. Türkiye´de de durum aynı. Ben sadece şurada birkaç örnek vermek isterim. İhracatımız 36 milyar dolar göreve geldiğimizde. Şu anda 158 milyar dolar. Devletin borçlanma faizi yüzde 63´tü. Şu anda tek haneli rakamda. Enflasyon çift haneli rakamdaydı. Yüzde 30. Şimdi o da tek haneli rakamda. Yine ülkemizin gayrisafi millî hasılaya olan borç oranı yüzde 73´tü. Şimdi yüzde 36. Nereden nereye geldik. IMF´ye olan borç 23,5 milyar dolardı. Ama şimdi borç yok. Tam aksine borç verecek duruma geldik. Şu anda artık borç isteyen bir ülke yok, artık borç veren ülke var. Buna bakacağız. Ama yeterli mi? Değil, daha iyi olacağız. Başka örnek daha vermek istiyorum. Sakarya 2003-2014 arası 13 katrilyon 829 trilyon yatırım aldı. Sakarya´yı biz yalnız bırakamazdık. Aynı şekilde büyümeye, gelişmeye devam ediyor. Göreve geldiğimiz ana kadar Sakarya´nın bölünmüş yolu 63 kilometreydi. 79 senede 63 kilometre bölünmüş yol yapıldı, biz 12 senede buna 199 kilometre bölünmüş yol ilave ettik. Türkiye genelinde de 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapıldı 79 senede. 12 yılda biz 17 bin 600 kilometre bölünmüş yol yaptık. Farkımız bu. Yüksek Hızlı Tren Sakarya´dan geçiyor mu? Biz geldiğimizde Türkiye´de Yüksek Hızlı Tren diye bir şey var mıydı? Kara tren vardı. Mevcut sistemle buraya kadar getirdik. Ama bu, sistemin sorunlu olduğu gerçeğini ortadan kaldırmıyor. Dün bırakın sistemi değiştirmeyi, bunu konuşmaya bile imkan yoktu. Ama artık bugün buna imkan da var, fırsat da var. Sizlere sordum, kamuoyu araştırmasıyla cevabı verdiniz." 

Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın "Yeni Türkiye´ye, yeni anayasaya, başkanlık sistemine evet mi?" sözlerine katılımcılar "Evet" yanıtını verdi. Erdoğan, "Buyur. En büyük kamuoyu araştırması burası. Öyleyse eskide ısrar niye?" dedi.

 

"Nasıl oluyor da diktatör oluyoruz?"

Kasım ayında Antalya´da G-20 toplantısı yapılacağını ifade eden Erdoğan, dünyanın en ileri 20 ülkesinin Antalya´da toplanacağını, ilk 10 sırada yer alan ülkelerin başkanlık sistemiyle yönetildiğini anlattı.

Erdoğan, "Bunlar akıllarını mı yedi de başkanlık sistemiyle yönetiliyor? İdeal olan o da onun için. Biz niye o zaman böyle bir adım atmıyoruz? Dert başka. Çekiniyorlar, korkuyorlar. Amerika´da, Meksika´da, Brezilya´da, Arjantin´de, Fransa´da diktatörlük mü var? Niye işinize gelmiyor? Türkiye´de Tayyip Erdoğan´a her türlü hakareti yapacaklar, ailesine her türlü hakareti yapacaklar, buna rağmen Tayyip Erdoğan diktatör olacak" diye konuştu. Seçime girecek siyasi parti sayısına işaret eden Erdoğan, ülkede kurulu partilerin sayısının da neredeyse 80´i aştığını belirterek, "Nasıl oluyor da diktatör oluyoruz?" dedi.

Erdoğan, hala "Eski Türkiye daha iyi" diyecek kadar izandan yoksun olanlar bulunduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: "Eski Türkiye´nin neyi daha iyiydi Allah aşkına? Darbeler mi daha iyiydi? 10 senede bir darbe olan bir Türkiye. 16 aylık hükümetlerle yönetildik. Bugün bir gazetede gördüm. Türkiye´nin hani sanayici ve iş adamlarının içinde toplandığı sivil toplum örgütünün yeni başkanı, al birini vur öbürüne, o da çıkmış, özellikle şu andaki hükümetin attığı adımlar ve 12 yılda gelinen bu süreci maalesef bir geri gidiş olarak, akla hayale gelmeyecek tanımlamalarla ifade ediyor. Aslında bunlar maalesef haddini bilmiyor. Niye haddini bilmiyor bunlar? Çünkü bunlarda insaf yok. Sermayeleri 1´e 5 katladı bu dönem içerisinde, onun şımarıklığı içerisinde bunları yapıyorlar. Bir defa şunu çok açık, net söylüyorum. İşte bu tür STK´lar, şunu bilmeleri gerekir. Siz bu ülkenin huzuruna, mutluluğuna değil ancak bu ülkenin birliğine, beraberliğine dinamit atarsınız. Yapılan budur. Şimdi soruyorum onlara. Terör mü daha iyiydi? Kesintisiz devam eden ekonomik krizler mi daha iyiydi? Dünyadan ve bölgesinden adeta tecrit edilmiş Türkiye mi daha iyiydi?"

 Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün bunların birileri için iyi olabileceğini ama kendileri için asla iyi olmadığını dile getirerek, "Türkiye´yi bugün geldiği yere rağmen hala ısrarla mevcut sorunlu sisteme mahkum etmek isteyenlerin derdi asla millet değil. Ülkenin geleceği değil. Güç temerküzü meselesi olsa, bizim bugünkü sisteme sıkı sıkıya sarılmamız gerekir. Ama bizim derdimiz bu değil. Türkiye´nin yarınlarını, gelecekteki hedeflerini düşünüyoruz. Mevcut sistemle bu hedeflere ulaşmak çok zor görünüyor. İnşallah 7 Haziran´da yeni Türkiye´nin yolunu açacak, yeni anayasayı ve başkanlık sistemini hayata geçirme imkanı verecek bir sonuç ortaya çıkacaktır. Ben buna yürekten inanıyorum. Ama ben sizlerden daha çok gayret istiyorum. Yeni Türkiye için, yeni anayasa için, başkanlık sistemi için istiyorum. Bu düşüncelerle biliyorum ki Sakarya ayağa kalkacak."

Erdoğan, Necip Fazıl Kısakürek´in "´Zindandan Mehmede Mektup" şiirinin "Mehmedim sevinin başlar yüksekte/Ölsek de sevinin eve dönsek de/Sanma bu tekerlek kalır tümsekte/Yarın elbet elbet bizimdir/Gün doğmuş gün batmış ebed bizimdir" dizeleriyle konuşmasını tamamladı.

 

En büyük pay MEB’in

Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı ise özellikle son dönemlerde yapılan tüm açılışlarda en büyük payın millî eğitime ayrıldığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a eğitim yatırımları konusundaki emeklerinden ötürü teşekkür eden Bakan Avcı, bugün temelini attıkları yatırımlarda da aynısının geçerli olduğunu belirterek, "180 milyonu aşkın yatırımın 45 milyonluk bölümü bakanlığımıza ait. Son 12 yılda millî eğitimde büyük atılımlar yaptık. 12 yıl önce Sakarya´da 3 anaokulu vardı, şimdi bu sayı 30. İmam hatip lisesi 7 taneydi, şimdi 15. Anadolu lisesi 5´ten 32´ye çıktı. 41 meslek lisesi 51´e çıktı. Rehberlik araştırıma merkezini 1´den 3´e çıkardık. Bugünkü tesislerle birlikte bunların sayısı daha da artacak. Bir teşekkürüm de Sakarya´nın sevilen iş adamı Haşim Gürdamar içindir. Daha önce endüstri meslek lisesi kazandırmıştı.  Açılışını yapacağımız tesislerin içinde  yine onun katkılarıyla gerçekleştirilen ve Türkiye´de ilk ve tek olan bilgisayar ve bilişim fakültesini açacağız, kendilerine teşekkür ederim" şeklinde konuştu.   

Haberin Videosu:

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.