Bakan Yılmaz, 23 Nisan çocuklarını kabul etti  
Bakan Yılmaz, 23 Nisan çocuklarını kabul etti

Bakan Yılmaz, 23 Nisan çocuklarını kabul etti

Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları çerçevesinde, okullardan gelen öğrencileri makamında kabul etti.

Bakan Yılmaz, 23 Nisan çocuklarını kabul etti

Öğrencileri tek tek selamlayan ve sınıflarına ilişkin bilgi alan Bakan Yılmaz, koltuğunu bir süreliğine Kocatepe Ortaokulu 5´inci sınıf öğrencisi İpek Merve Deniz´e devretti. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlayan Yılmaz, yaptığı konuşmada, çocuklarına bayram hediye eden başka bir ulus bulunmadığına işaret etti. Bunun için başta cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal ve çalışma arkadaşları olmak üzere emeği geçenleri rahmetle şükranla yâd ettiklerini dile getiren Yılmaz, "Çağlar geçtikçe daha da önemi anlaşılan bir değeri bize armağan ettikleri için, bizler de inşallah onların koymuş olduğu çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkmak için çalışıyoruz, çalışacağız." dedi.

 

21. yüzyılı, "Türkiye´nin yüzyılı" yapmanın ve Türkiye´yi çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkarmanın ancak ve ancak eğitimle mümkün olacağına inandıklarını söyleyen Bakan Yılmaz, "Eğer Türkiye bugün bir başarıyı yakalamışsa, her başarının ardında eğitim vardır. Bazı şeylerde eksik kalmışsa, hala yol almamız gereken mesafe varsa, o alınması gereken yolu da niçin alamadığımızın sebebi de yine eğitimdedir." değerlendirmesini yaptı. Hedeflerinin çok büyük olduğunu belirten Yılmaz, "Çocuklarımıza almış olduğumuz eğitimden çok daha iyi bir eğitimi, çok daha güçlü ve mutlu insanların ülkesini bırakacağız." dedi.

 

Bakan Yılmaz´ın koltuğunu devralan İpek Merve Deniz, anne ve babasının işitme engelli olduğunu belirterek, konuşmasını işaret diline de çevirerek yaptı. Deniz´in konuşmasının ardından, "İşaret dilini seçmeli ders yapalım." talimatını veren Yılmaz, bu dersin okutulmasının öğrenciler için ilave bir kazanım olacağını vurguladı. Bakan Yılmaz, daha sonra makamına oturan öğrenciye, eğitimde ne gibi değişiklikler yapmak istediğini sordu. "Temsili" Millî Eğitim Bakanı Deniz, okullarda engelliler için destekleyici mekanizmalar kurulmasını istedi. Engellilere yönelik asansör ve cihazların yapılması gerektiğine işaret eden Deniz, 2019 sonuna kadar geçilecek tam gün eğitimin her çocuğun hayali olduğunu, kendisinin de ikili eğitim konusunda sıkıntı çektiğini dile getirdi. Bakan Yılmaz, öğrencinin açıklamaları üzerine, her okulu engelsiz hale getirmek gerektiğini ifade ederek, bu konuda epey yol alındığını ancak hala eksikliklerin bulunduğunu söyledi.

 

Tam gün eğitime 2019 sonuna kadar geçileceğini, sınıflardaki öğrenci sayısının 30’un altına düşmesini hedeflediklerini kaydeden Yılmaz, makamında kabul ettiği öğrencilere tek tek sınıflarındaki öğrenci sayısını sordu. "31, 32, 37, 46" yanıtları alan Bakan Yılmaz "Burada 46 rakamında sıkıntı var." dedi. Öğrencinin eğitim gördüğü okulun tam gün eğitim yaptığını öğrenen Bakan Yılmaz, İstanbul, Ankara, Şanlıurfa ve Diyarbakır´da okul ihtiyacının bulunduğunu bildirdi. Bu yıl Ankara´ya pozitif ayrımcılık yaptıklarını belirten Yılmaz, şehre toplam 7 bin 500 derslikten oluşan 212 okul yapılacağını açıkladı.

 

Kodlama eğitimi pilot başlayacak

Okul öncesi eğitimi yaygınlaştıracaklarını, kodlama eğitiminin de önümüzdeki yıldan itibaren 1´inci sınıftan 12´inci sınıfa kadar verileceğini kaydeden Yılmaz, kodlama eğitimine ilişkin, "Bununla ilgili gerekli hocalarımızı da alırız. Yetişmiş insanlarla, pilot illerden başlamak üzere eğitime başlayacağız." bilgisini paylaştı. Tam gün eğitim, okul öncesi eğitim, kodlama eğitimi ve beşinci sınıfların yabancı dil ağırlıklı olması yönündeki çalışmalarla 3-4 yıl sonra Türkiye´nin eğitiminin yeni bir ufka açılacağını vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti: "Evlatlarımıza güveniyoruz. Emanet ehil ellerde. Gazi Mustafa Kemal Atatürk cumhuriyeti gençlere emanet etti. Bayram çocukların, cumhuriyet gençlerin. Cumhuriyetin de sahibi sizsiniz, ülkenin de sahibi sizsiniz, cumhuriyetin de koruyucusu sizsiniz, cumhuriyeti gelecekte şekillendirecek olan da bu ülkenin mimarları da sizsiniz. El birliği içerisinde Türkiye´yi çok iyi bir hale getireceğiz."

 

Bakan Yılmaz´ın koltuğunu devrettiği öğrenci Deniz, her çocuğun işaret dilini öğrenmesi gerektiğini belirterek, her ilçede de işaret dili tercümanının bulunmasını istedi. Tüm çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı işaret dili ile de kutlayan Deniz, Bakan Yılmaz´a teşekkür etti. Deniz, konuşmasını, çocuklara eşsiz bir bayram armağan eden Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına, millî irade ve demokrasinin hakim olduğu bir gelecek sağlamak için canlarını feda eden 15 Temmuz Millî İrade ve Demokrasi şehitlerine ve bu vatan uğruna canlarıyla, kanlarıyla destan yazan tüm şehitleri rahmet ve minnetle anarak tamamladı.

 

"YÖK ve ÖSYM çalışma yapsın"

Bakan Yılmaz, daha sonra kabul ettiği öğrencilerin sorularını yanıtladı. Bir öğrencinin, "Sizden bir ricam olacak kabul ederseniz. Ben üniversite sınavı ile ilgili bir şey söylemek istiyorum. İnsanların geleceğinin bir sınava bağlı olmaması gerektiğini düşünüyorum. Sınavın olduğu gün insanların başına bir sürü olumsuzluklar gelebiliyor. Bunu size söylemek için çok bekledim. Üniversite sınavını ilkokula, ortaokula, liseye dağıtabilirsek insanların başarısını, ilgisini daha çok ilerletiriz. Tek bir sınava bağlı olmaması gerekiyor." sözleri üzerine Bakan Yılmaz, şöyle konutu: "Aynen senin gibi düşünüyorum. Tebrik ediyorum. Şimdi Yekta Bey´e de (YÖK Başkanı Yekta Saraç), ÖSYM Başkanımıza (Ömer Demir) da söyleyeceğim. ´Üniversiteye girişte sadece bu sınavı dikkate alma, lisedeki, ortaokul ve ilkokuldaki başarıları da dikkate al´ diyorsun değil mi? Evet bunu bir söyleyeceğim, bakalım bir çalışma yapsınlar." diye konuştu. 12 yıllık zorunlu eğitimin üniversite eğitiminin de zorunlu tutularak, 16 yıla çıkarılmasını isteyen bir başka öğrenciye Bakan Yılmaz, "Tebrik ediyorum. Eğitim ne kadar artarsa insanların önüne daha çok fırsatlar açılır. Bununla aynı fikirdeyiz. Ülkenin ekonomik durumu da dikkate alınarak belli bir süreç içinde niçin olmasın? " diye konuştu.

 

Mithat Enç Görme Engelliler İlkokulundan bir öğrencinin, satranca ilgisini sorması üzerine Bakan Yılmaz, iyi satranç oynadığını belirterek, "Ustaların yarısıyım, öyle diyeyim. Okuldayken bana da satranç ustası derlerdi ama ´üstad´ derlerdi. Satrancı iyi bilirim, öyle diyeyim." şeklinde konuştu. Türkçe, tarih, sosyal bilgiler derslerini çok sevdiğini aktaran Yılmaz, korktuğu matematik dersine çok çalışarak en yüksek not alan öğrenciler arasına girdiğini anlattı. Millî Eğitim Bakanı olmayı hayal edip etmediği yönündeki bir soruya karşılık Yılmaz, "Etmiyordum. Kader insanı belli bir noktaya getiriyor. Yoksa hiç böyle bir hayalim yoktu." dedi. Çocukken hangi mesleği seçmek istediği sorulan Yılmaz, "Hukukçu olmayı isterdim." yanıtını verdi. Küçük yaşlarda en sevdiği çocuk oyununun sorulması üzerine, "Çelik çomaktı, bizim orada başka şey olmaz." diyen Yılmaz, çocukluğunda, bugünkü oyuncakların bulunmadığını kendi yaptıkları oyuncaklarla oynağını anlattı. Başka bir soru üzerine her mesleğin çok değerli olduğunu söyleyen Yılmaz, ancak öğretmenlik mesleğinin insanı şekillendirdiği için ayrı bir önemi olduğunu ve aileden önce geldiğini ifade etti.

 

"Millî Eğitim Bakanı olmasaydınız hangi bakan olmak isterdiniz?" sorusunu Yılmaz, "Bakanlık öyle taleple olmuyor. Hangi görev size tevdi edilirse o görevi bulunduğunuz süre içinde hakkıyla yerine getirmeye çalışıyorsunuz. Çünkü bu bir görev. Ama Nabi Bey´in şanslı olduğunu söyleyeyim." şeklinde yanıtladı. Bakan Yılmaz´ın kabulünde, Talia Yaşar Bakdur İlkokulu öğrencisi Efe Yılmaz, kendi yazdığı "Türkiyem" isimli şiiri, Kocatepe İlkokulu öğrencisi Cansın Öztürk de İstiklâl Marşı´nın son kıtasını okudu. Orhangazi İlkokulu öğrencisi Edanur Başaran ise dedesi işitme engelli olduğundan işaret dilini öğrendiğini belirterek, tüm çocukların 23 Nisan Bayramı´nı işaret diliyle kutladı.

 

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.