Bakan Yılmaz, Mardin´de okul açılışına katıldı  
Bakan Yılmaz, Mardin´de okul açılışına katıldı

Bakan Yılmaz, Mardin´de okul açılışına katıldı

Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Mardin´in Derik ilçesinde Aydın Ayaydın ve kardeşleri tarafından babaları Mehmet Ayaydın adına yaptırılan ilkokulun açılış törenine katıldı.  

Bakan Yılmaz, Mardin´de okul açılışına katıldı

Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, düzenlenen törende yaptığı konuşmada, babalarının ismini yaşattıkları için Ayaydın ailesine teşekkür ederek, içlerinden çıktığı topluma yapılabilecek en büyük hizmetin eğitim alanında yapılanlar olduğunu söyledi.


Mehmet Ayaydın adının, bu okulla ilelebet yaşayacağını dile getiren Yılmaz, okulda nice Ayaydınlar´ın, Türkiye´nin idarecilerinin çıkacağını aktaran Yılmaz, "Bu, Türkiye´de fırsat eşitliği olduğunun en büyük göstergesidir. Derik´ten çıkıp milletvekili, Bankalar Birliği Başkanı ve Rekabet Kurulu Başkanı olursunuz." diye konuştu.


Türkiye´nin iyi bir yolda gittiğini, Türkiye´nin yarınının, aydınlık kalmanın yolunun eğitimi daha iyi kılmaktan geçtiğini anlatan Yılmaz, Türkiye´nin eğitiminin bugün çok iyi bir yolda ilerlediğini, eğitimin kalitesini arttırdıklarını, fırsat eşitliğini sağladıklarını vurguladı.

 

Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Eğitimin kalitesi öyle garip bir şey değil, nedir? Dayanağı derslik başına düşen öğrenci sayısını kabul edilebilir seviyeye getirmek. Türkiye´de 36 idi, 24´e düşürdük. Mardin´de derslik başına ilköğretimde düşen öğrenci sayısı 50 idi, şimdi 29´a düştü. 30´un altına düştü. Dolayısıyla hem Türkiye´de hem de Mardin´de kaliteli eğitim için bir köşe taşını koyduk. Bir başka kaliteli eğitim için öğretmen başına düşen öğrenci sayısının makul seviyede olması lazım. Türkiye´de 28 idi, 17´ye düşürdük. Mardin´de 35 idi, 20´ye düştü. Ortaöğretimde 28 idi, 17´ye düştü. Kaliteli eğitim vermek için eğitimi teknoloji ile birleştirmek lazım. Fatih Projesi´ni başlattık. Hem Mardin´de hem Türkiye´de inşallah çok daha iyi olacak. 2002´de Türkiye´de milli gelirden eğitime ayrılan miktar yüzde 2,8- 2,9´du. Şimdi 5,8´den fazla. İddia ile söylüyoruz ki Türkiye’nin eğitimi bugün dünden daha iyi."


Seksenli yıllarda Avrupa´nın milli eğitime 4,8 pay ayırırken, Türkiye´de bu oranın 1,2 olduğunu aktaran Yılmaz, bugün Türkiye´nin Avrupa´dan da OECD ülkelerinden de Almanya´dan da daha fazla milli eğitimine pay ayırdığını bildirdi. Bakan Yılmaz, "2002´de biz geldiğimiz zaman 11 milyar lira para eğitime ayrılıyordu. Bu da bütçenin yaklaşık yüzde 11´ine denk geliyordu, milli gelirin 2,8´ine. Şimdi 134 milyar lira ayırıyoruz. 2018 yılı bütçesinin yüzde 18´inden fazla ve milli gelirin de 5,8´inden fazla. Dün Avrupa´dan daha az kaynak ayırıyorduk, bugün daha fazlasını ayırıyoruz. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı Türkiye genelinde 17´ye düştü. İngiltere, Japonya ve Güney Kore ile aynı değere sahibiz ama Fransa´dan da daha iyiyiz." ifadelerini kullandı.

 

Okullaşma oranı yüzde 79

Ortaöğretimde okullaşma oranının yüzde 100, hatta üstünde değerle İsviçre ile aynı, ABD ve Güney Kore´den daha iyi olunduğuna dikkati çeken Yılmaz, BM Kalkınma Programı Raporu´nda yüksek öğretimde okullaşma oranının yüzde 79 olduğunu, bu değerle Türkiye´nin Almanya, İngiltere ve İsveç´ten daha iyi durumda bulunduğunu aktardı.


Türkiye´de eğitimin iyiye gittiğini ifade eden Yılmaz, şunları söyledi: "Eğer bugün Türkiye´de kalite konuşuluyorsa bu eğitimde altyapının büyük ölçüde tamamlanmış olmasından kaynaklanıyor. Siz hastanesi olmayan yerde beyin cerrahı yok denildiğini gördünüz mü? Hastanesi olmayan yerde çocuk doktoru istiyoruz denildiğini gördünüz mü? Altyapı tamamlanmadan diğerleri istenilmez. Bugün sağlıkta memnuniyet yüzde 71´e ulaştıysa ve bu değeri ile Japonya ve Finlandiya ile aynı İspanya ve İtalya´dan daha iyiyse Türkiye´de sağlık iyiye gidiyor. Türkiye´de enerji tüketimi artmasına rağmen elektrik kesintileri olmuyorsa Türkiye´de enerji iyiye gidiyor. Şehirlerin nüfusu artmasına rağmen hava kirliliği artmıyorsa çevre iyiye gidiyor. Köy nüfusumuz azalıyor. Buna rağmen tarımsal milli hasılada Avrupa birincisiyiz. Buradan da tarım iyiye gidiyor. 80 yılda yapılan bölünmüş yol 6 bin kilometre. Biz 19 bin kilometre yaptık. 80 yılda yapılanın üç katından fazlasını yaptıysak ulaştırma iyiye gidiyor. O halde sağlıkta, ekonomide, ulaşımda, çevrede, enerjide her şeyi daha iyi yapan bu ülkenin yetişmiş nitelikli beşeri sermayesidir. Beşeri sermayeyi de nitelikli yapan eğitimdir."

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.