Bakan Yılmaz, Şanlıurfa’da eğitim yöneticileriyle bir araya geldi  
Bakan Yılmaz, Şanlıurfa’da eğitim yöneticileriyle bir araya geldi

Bakan Yılmaz, Şanlıurfa’da eğitim yöneticileriyle bir araya geldi

Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, programı kapsamında geldiği Şanlıurfa’da eğitim yöneticileriyle bir araya geldi.

Bakan Yılmaz, Şanlıurfa’da eğitim yöneticileriyle bir araya geldi

Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, eğitime ilişkin yapılan yatırımlara değinerek, bütçede en büyük  payın daha önce savunmaya ayrıldığını, ancak eğitime verdikleri önemden dolayı bütçede en büyük payın artık eğitime ayrıldığını söyledi.

 

Bakan Yılmaz, "Daha önce bütçeden eğitime toplam 11 milyar lira ayrılıyordu, bu da yüzde 10 civarına denk geliyordu. Ancak şimdi 122 milyar lira civarında eğitime pay ayrılıyor, bu da yüzde 20´lere tekabül ediyor."

 

"Eğitim, ekmek kadar, su kadar önemlidir"

Türkiye´nin en önemli konusunun eğitim olduğunu vurgulayan Bakan Yılmaz, "Eğitim, ekmek kadar, su kadar önemlidir." değerlendirmesinde bulundu. Eğitime yapılan yatırımlara değinen Bakan Yılmaz, 80 yılda yapılan toplam yatırımlardan çok daha fazlasını iktidara geldikleri günden bu yana gerçekleştirdiklerini kaydetti. İlkokullarda derslik başına düşen öğrenci sayısını 36 dan 25´e; ortaöğretimde ise bu sayıyı 40´lardan 20´ye kadar düşürdüklerini belirtti.

 

"Eğitimin kilit taşı öğretmendir"

Millî Eğitim Bakanlığının en büyük yatırımı öğretmene yaptığını ifade eden Bakan Yılmaz, şunları söyledi: "En büyük yatırım öğretmendir, eğitim materyalinden biri eksik olsa da eğitim faaliyeti devam eder, ama öğretmen yoksa ders yapılmaz. Dolayısıyla eğitimin temel taşı, kilit taşı öğretmendir. İktidara geldiğimiz günden bu yana yaklaşık 600 bin öğretmen ataması gerçekleştirdik. Yani her 3 öğretmenden ikisini biz atadık. Dolayısıyla en büyük yatırımı öğretmene yaptık. Öğretmen maaşlarına da iyileştirmeler yaptık. Öğretmenler daha önce yaklaşık 400 dolar civarında maaş alırken, şimdi 900 dolar civarında maaş alıyor. Öğretmenlerin durumları geçmişe kıyasla çok daha iyi bir durumda."

 

Öğretmenliğin saygın bir meslek haline geldiğini vurgulayan Bakan Yılmaz, "İstanbul Üniversitesinin yaptığı bir araştırmaya göre, öğretmenlik mesleği en saygın meslekler arasından 4. sırda yer alıyor, bundan gurur duyduk."   dedi. Nobel ödüllü Türk bilim insanı Aziz Sancar´ın, ´yeniden dünyaya gelsem, yine öğretmenlik mesleğini seçerdim´ diye söylediğini aktaran Bakan Yılmaz, bunun da son derece gurur verici olduğunu belirtti.

 

Eğitime yapılan yatırımları sıralayan Bakan Yılmaz, "Ücretsiz ders kitabı dağıtım uygulaması kapsamında 2.5 milyar ders kitabı dağıttık, 4 milyar liradan fazla para harcadık. Hatta özel okullar da isterlerse onlara da ücretsiz ders kitabı verebiliriz." dedi. FATİH Projesi´ni hayata geçirdiklerini, eğitimde fırsat eşitliğini ülkenin her tarafında gerçekleştirmek istediklerini ifade eden Bakan Yılmaz, şartlı eğitim yardımı kapsamında ilk ve orta öğretmede 23 milyon öğrencinin annesine 4.5 milyardan fazla ödeme yapıldığını söyledi.

 

Özel okulları teşvik kapsamında 320 bin öğrenciye destek verdiklerini, organize sanayi bölgeleri içinde ve dışında açılan mesleki ve teknik eğitim liselerini desteklediklerini kaydeden Bakan Yılmaz, eğitime yapılan yatırımları şöyle sıraladı: "Eğitime muhtaç 81 bin engelli öğrencimizi okula taşıyoruz. Bazıları okula gidemiyor evinde eğitim veriyoruz, yaklaşık 14 bine yakın evladımızın ayağına öğretmenimizi gönderiyoruz. Daha önce özel eğitim alan öğrenci sayısı 64 bin iken şimdi 240 bin civarında. " Öğrencilere okul sütü ve kuru üzüm dağıttıkların da hatırlatan Bakan Yılmaz, öğrencilere ücretsiz takviye kursları açıldığını, çıraklık eğitimi de zorunlu eğitim kapsamına aldıklarını söyledi.

 

"Zümrüt-ü Anka’nı iyi seç ki Kaf Dağı sana yakın olsun"

Yeni müfredata ilişkin yaklaşık 200 bin görüş iletildiğini bildiren Bakan Yılmaz, önümüzdeki yıldan itibaren 1, 5 ve 9´uncu sınıfların yeni müfredata göre eğitim göreceklerini belirtti.

 

Türkiye´nin G-20 ülkeleri içinde yer aldığını hatırlatan Bakan Yılmaz, şunları söyledi: " Türkiye bunu neye borçlu? En büyük sermayemiz beşeri sermayemizdir, çok büyük yol aldık ama hedefimiz büyük. İşte bunu eğitime borçluyuz. Bu günümüz dünden daha iyi, yarınımız da bugünden daha iyi olacaktır. Eğer bir başarıdan söz ediliyorsa eğitimdendir, bir eksiklilik varsa yine eğitimdendir. Dolayısıyla bizim en önemli varlığımız evlatlarımızıdır, çocuklarımız bize emanettir, onlara eğitim hizmetini en iyi şekilde vereceğiz.

 

Şeyh Edebali´nin bir nasihatini aktaran Bakan Yılmaz,  " ´Zümrüt-ü Anka’nı iyi seç ki Kaf Dağı sana yakın olsun.´ Zümrüt-ü Anka rehber, yol gösterici öğretmen olabilir öğrenciler için, millet için yöneticidir. Kaf Dağı da hayallerimiz, bu ülkenin hayali de barış içinde yaşayan, özgür, demokrat, halkı refah içinde, inandığı gibi yaşayan hiç kimseyi ötekileştirmeden.  İşte bunda en büyük pay eğitime düşüyor." diye konuştu.

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.