´Uluslararası Uyuşturucu Politikaları ve Halk Sağlığı Sempozyumu´ Başladı  
´Uluslararası Uyuşturucu Politikaları ve Halk Sağlığı Sempozyumu´ Başladı

´Uluslararası Uyuşturucu Politikaları ve Halk Sağlığı Sempozyumu´ Başladı

Artmakta olan uyuşturucu madde bağımlılığı sorununa dikkatin çekilmesi, uyuşturucuyla mücadele stratejilerinin en üst düzeyde tartışılması ve küresel ölçekte çözüm geliştirilmesi amacıyla Türkiye Yeşilay Cemiyeti´nce düzenlenen sempozyum, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın teşrifleriyle başladı. 

´Uluslararası Uyuşturucu Politikaları ve Halk Sağlığı Sempozyumu´ Başladı

Uluslararası Uyuşturucu Politikaları ve Halk Sağlığı Sempozyumu´nun açılış törenine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sempozyumda yaptığı konuşmada, insanlığı, özellikle gençleri ve çocukları ciddi manada tehdit eden bir mesele ile karşı karşıya olunduğunu belirterek, "Bunun engellenmesi, önlenmesi nasıl olacak? 3 gün boyunca herhalde bütün detaylarıyla bu sempozyumlarda ele alınacaktır" ifadelerini kullandı.

Tespitlere göre, dünyada 180 milyon kişinin uyuşturucu kullandığını, bunların 75 milyonunun da bağımlı olduğunu aktaran Erdoğan, bu rakamların çok hızlı şekilde arttığını, sosyal, ruhsal, bedensel tahribatın yanında uyuşturucu kullanımının yaklaşık 2 trilyon dolarlık maddi kaybı da beraberinde getirdiğini söyledi.

Erdoğan, yapılan araştırmalarda ise Türkiye´de yasa dışı maddeleri en az bir kere kullananların oranının nüfusun yüzde 2,7´si olarak ifade edildiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Hiç kuşkusuz yüzde 2,7 oranı diğer ülkelerle kıyaslandığında oldukça düşük bir oran. Ancak bu oranın hızla arttığını da müşahede ediyoruz. İnşallah son dönemde artan tedbirlerle çıkarılan yasalar, genelgelerle kurumlarımızın meseleye daha yoğun eğilmeleriyle hem artışın önü kesilecek hem de bu oran umuyorum ki daha da aşağılara çekilecek. Şahsen başbakanlık yaptığım 12 yıllık süre içerisinde gençliği tehdit eden bu meseleyle çok yakından ilgilendim. Tedbirler konusunda da çok sayıda adımı bakan arkadaşlarımızla birlikte attık. Cumhurbaşkanlığı görevini ifa ederken de hiç şüpheniz olmasın, bu mesele her zaman gündemimizde olacak ve bu meselenin en güçlü mücadele edenlerinden olmayı da sürdüreceğim."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yasa dışı maddelerin kullanımına ilişkin uzmanların elinde çok sayıda veri olduğunu, gençlerin, yasa dışı maddeleri kullanmasını da tek bir sebeple açıklamanın mümkün olmadığını vurgulayarak, "Ruhsal sorun, ailevi sorun olabiliyor. Maddi sorunlar olabiliyor. Bunun yanında istismar, birilerinin para kazanma hırsı, özendirici etkenler olabiliyor. 3 gün boyunca sizler, konunu uzmanları, akademisyenler olarak zaten her boyutuyla bu nedenleri de ele alacaksınız" diye konuştu.

Ancak burada meselenin bir nedeni üzerinde özellikle durmak, meselenin önemli bir boyutuna dikkatleri çekmek istediğini aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Son 100 yıl içerisinde dünyamız çok büyük bir değişim yaşadı, bu değişim hızla devam ediyor. Açıkçası maddenin, dünyanın her yerinde manevi değerlerin önüne geçmeye çalıştığı, manevi değerleri boğmaya çalıştığı bir değişim süreci yaşıyoruz. Bunu sadece İslam ile İslam coğrafyası ile sınırlamak mümkün değil. Hristiyanlığın da Museviliğin de Budizmin de diğer tüm dinlerin de maddi alanın saldırısı altında olduğunu biliyoruz. Ayrıca sadece dinler değil, bir dine dayansın ya da dayanmasın kültürler, gelenekler, sosyal dayanışma mekanizmaları insana ait olan ahlak, karşılıklı saygı, hoşgörü gibi kavramlar çok ciddi biçimde erozyona uğruyor, çok ciddi biçimde törpüleniyor. Paranın, sınırsız kazanma hırsının, acımasız rekabetin her türlü insani değeri çiğnediği bir değişim süreci yaşanıyor. Bir varil petrol için binlerce insanın kanını akıtmak meşru görülebiliyor. Bir avuç altın için, bir avuç elmas için çocukların, kadınların katledilmesinin artık meşru görüldüğü bir çağda yaşıyoruz. Dünyanın her yerinde insana ait, insanlığa, ruha, vicdana ait değerlerin tek tek yok olduğunu, bunların yerine paranın, hırsın, doyumsuzluğun, oburluğun konulduğunu görüyoruz. Ne yazık ki insana ait bir değeri alıp, yerine maddi bir değer koyduğunuzda insan onunla tatmin olmuyor. Tatmin duygusu yok oluyor, kanaat duygusu yok oluyor, azla yetinme, paylaşma duygusu hızla yok oluyor."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların yerine konulan zevklerin ve değerlerin insanoğlunu tatmin etmediğini, doyurmadığını, mutlu ve huzurlu yapmadığını belirterek, zengin olmanın insanın mutlu, huzurlu olmasını sağlamadığını ifade etti.

Hem uyuşturucunun hem de istismarın tam da böyle bir noktada devreye girdiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Amaçları, hedefleri, davası, idealleri elinden alınmış olanlar, içinde boşluk hissedenler çareyi kendilerini uyuşturmakta buluyor. Ellerinden tutulmayan, başları okşanmayan, kendilerine bir istikamet, bir aydınlık çizilmeyen o çocuklar oluşan boşluğu başka şeylerle kapatmaya çalışıyor. Bu bazen uyuşturucu oluyor, bazen şiddet oluyor, bazen de örgütlü şiddet olup teröre dönüşebiliyor" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Elbette polis, asker, devletin tüm birimleri bu meseleyle kararlı şekilde mücadele edecektir. Ancak evde mücadele yoksa ailede mücadele yoksa, güvenlik birimlerinin tek başına mücadelesi yeterli olmaz, olamaz. " dedi.

Katılımcılara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sempozyumun zararlı alışkanlıklarla mücadele yolunda ufuk açıcı olmasını ve başarılı geçmesini dileyerek sözlerini tamamladı.

Sempozyum, 3 gün sürecek

"Önleyici Çalışmalar", "Okul Temelli Çalışmalar", "Tedavi ve Rehabilitasyon", "İnanç Temelli Yaklaşımlar" gibi başlıklarda devam edecek sempozyum süresince madde bağımlılığını konu alan 4 çalıştay gerçekleştirilecek.

Ulusal sınırları çok aşan, küresel bir felaket haline gelen uyuşturucu madde kullanımına karşı insanlığın ortak aklını harekete geçirmek için düzenlenen, 50 ülkeden 100 konuşmacının ve bin 500 kayıtlı misafirin katıldığı sempozyum, 3 gün sürecek.

Oluşturulan sempozyum sonuç kitabı, yaklaşık 5 bin adet bastırılarak Türkiye´deki üniversitelere, araştırma merkezlerine ve kütüphanelere dağıtılacak.

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.